18 Şubat 2013 Pazartesi

Küçük Harfler


"Ya güzel bir şey söyle ya da hiçbir şey..."

Soloman Adalarında yerli halk, ormanın bir bölümünü tarımda kullanmak istediklerinde, ağaçları kesmezlermiş. Onun yerine ağaçların etrafını sarıp bağırarak sövüp sayarlar, lanet okurlarmış. Birkaç güne kalmadan ağacın yaprakları solar, kuruyup büzülür ve kendi kendine ölüp gidermiş. İnsan ağaçtan daha hissiz daha duygusuz değil ya! Birine bağırıp çağırdığınızda onun ruhunda derin izler bıraktığınızı, onmaz yaralar açtığınızı bilin.
Peki, sövüp saymak bir yana, insan insana neden bağırır hiç düşündünüz mü? 

Şöyle anlatılır;

Hintli bir ermiş Ganj nehri kenarında öğrencileriyle gezerken birbirine bağıran bir çift görür ve der ki; insanlar öfkelendiklerinde neden birbirine bağırır, o kişiye söylemek istediklerini daha alçak bir ses tonu ile aktarabilecekken niye bağırır?
Ermiş öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlar. İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir.
Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur?
Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır.
Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur?
Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar. Çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile gerek kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini gerçek anlamda seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir.
Büyüklerimiz der ki; Tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak sözcüklerden uzak durun. Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz.
Rica ederim konuşurken sesinizi değil sözünüzü yükseltin. Her insan özeldir, yaptığı hata karşısında anlayışı ve ikinci bir şansı her zaman hak eder.


Sağlıcakla…






7 Şubat 2013 Perşembe

Bilemedik...

Derya deniz olmak istedik,
Ama damla olup karışmayı bilemedik.
Menzile varmak istedik,
Ama yürümeyi bilemedik.
Mutlu olmak istedik,
Ama mutlu etmeyi bilemedik.
Gülmeyi istedik,
Gülümsetmeyi bilemedik.
Her şey bizim olsun istedik,
Ama herkes için istemeyi bilemedik.
Dünyada yaşamayı başarmış gibi... 
Başka dünyalarda yaşam var mı? Bilmek istedik.
İstedik işte... Sadece istedik.
Ama ne istediğimizi, nasıl isteyeceğimizi bilemedik.
İnsandık işte, 
Bencildik.
Bilemedik...

NOT: "Uçurtmalar, rüzgarın gücüyle değil, o güce karşı geldikleri için yükselirler."