5 Aralık 2011 Pazartesi

Bambu


Çin bölgesinde yetişen Bambuyu bilen biliyor, sözüm bilmeyenlere. Yetişme hikâyesi oldukça etkileyici.


Toprağa atılan tohum; ilk yıl sulanır ve gerekli tüm ihtiyacı karşılanır, ama oralı olmaz Bambu, sanki umursamaz kendisi için yapılanları. İkinci yıl aynı emekle tekrar çalınır kapı, evet buradayım, seni duyuyorum demez Bambu. Zor yolda çekilen çile kutsal gelir ya insana, yılmak yoktur. Tohum için aynı emek üçüncü yıl da, dördüncü yıl da verilir. Nihayet insafa gelen tohum beşinci yıl da uyanır uykusundan ve başını uzatır yatağından.


Umudun yeşermesi böyle bir şeydir işte. Sabrın ve emeğin karşılığı alınmıştır. Filizlenen Bambu büyük bir aşkla yükselir gökyüzüne. Altı hafta gibi kısa sayılabilecek bir sürede çevresindeki en uzun ağaçlarla boy ölçüşecek konuma gelir. Eğer geçen onca süre sabırla beklenmeseydi bu netice alınabilir miydi. Elbette ki hayır. Bu sonucun alınması için o emek verilmeli ve o sabır gösterilmeliydi.


Şimdi Bambu altı haftada mı yoksa beş yılda mı yetişir kimisi buna karar veredursun bence siz ağacın insanlığa getirdiği dersi okuyun.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Daha alınacak çok dersim varmış anlaşılan; almayı unuttuğum yada anlatılırken sadece dinlemekle yetindiğim, dersin için sağol abicim. Mükemmel ötesi bir yazı. Çin'de uzun ömürü, Hindistan'da dostluğu; Japonya'da dürüstlüğü temsil ettiği bilinen bambu için beş yıllık naz az bile. Asıl soru yetişme süresi değil, yetişenin değeri bence, kaldıki bambu yiyecek, mobilya, inşaat ... sektörlerinde kullanılır ki, yetişme süresinin hakkını verir. Hak edene hak ettiği değer ve sabır her daim gösterildi, gösterilir abicim. Değerli paylaşımın için çok sağol, bir cümleyi yüz kez duyar ama yüz birincide anlarsın, benim için bu yüz birinci oldu ... : )) ... Aldığım dersler son olmaz inş.

Adsız dedi ki...

ömrü beş yıl altı hafta bence : )