Güneşin
hiç batmadığı bir yerdi,
Umutlarımızın
tükenmek nedir bilmediği,
Mutluluğun
canına okuduğumuz bir dünya…
Sevinmek
için neden aramadığımız,
Sadece
başımızın kırıldığı,
Dizlerimizin
yaralandığı bir yer.
Bir
anne öpücüğüyle geçiveren yaralar aldığımız günlerdi.
Ve
sadece oyunlarda yorulduğumuz.
Ağlarken
bile mutlu olabildiğimiz zamanlardı,
Sonra
büyü bozuldu herhalde.
Ya
da uyandık rüyadan.
Taşınmış
ta olabiliriz bu güzel diyardan.
Bilmiyorum…
Şafağı
bekler oldu gözlerimiz.
Umutların
da tükendiğine şahit olduk.
Mutlu
olabilmek için canlarımıza okur olduk.
Sevmek
ve sevilmek için nedenler koyduk önümüze.
Kalbin
de kırılabileceğine şahit olduk.
Yara
bere içinde kaldı ruhumuz.
Bir
anne sesi aradı kulaklarımız.
Ve
artık yorgunluktan bitap düşmüştük.
Ama tüm
bunlara rağmen; sadece dürüst bir insanın daima anayurdunda, yani çocukluğunda
kalabileceğini öğrendik.
“Çocuklara,
dürüst insanlara sevgilerle…”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder